Mutluluğun Anahtarı Erdem
Aristoteles, erdemi ikili bir ayrıma tabi tutar. Buna göre erdem, ahlaki erdem ve entelektüel erdem olarak ikiye ayrılır. Cömertlik ve ölçülülük ahlaki erdemlere örnek olarak verilebilir. Bilgelik, doğru yargılama ve aklıbaşındalık ise entelektüel erdemlerdir. Bu erdemler yine kendi içlerinde, bireyin kendisiyle ilgili ve kendi menfaatine olma ve bir başkasıyla ilişkili ve bir başkasının menfaatine olmasına göre de ayrımlanır. Bu son ayrıma göre “ölçülülük” bir bireyin kendine ait şeylere yönelik davranışlarında da ortaya çıkabilir. Örneğin bir hane reisinin kendi malı olan kölelere karşı ölçülü davranması söz konusu olabilir. Bu durumda ölçülülük kişinin kendisiyle ilgili ve kendisine menfaat sağlayan bir erdemdir.
Tüm bu erdemler bireylerde kendi başlarına da bulunabilirler. Ama öyle bir erdem vardır ki, bu erdeme sahip olan onu yalnızca kendi kendine değil, başkasıyla ilgili olarak da kullanılabilir. Aristoteles’in sözünü ettiği bu erdem, adalettir.
Aristoteles, “adalette bütün erdemler bir arada bulunur” şeklindeki Yunan atasözü ile hemfikir gözükmektedir. Keza onun için adalet, kendi başına bir amaç olan erdemin tam kullanılmasıdır. Bir kimsenin yalnız kendisiyle ilgili konularda değil başkalarıyla ilgili konularda da erdemli davranması halinde adil olduğundan söz edilebilir.
Tüm bu erdemler bireylerde kendi başlarına da bulunabilirler. Ama öyle bir erdem vardır ki, bu erdeme sahip olan onu yalnızca kendi kendine değil, başkasıyla ilgili olarak da kullanılabilir. Aristoteles’in sözünü ettiği bu erdem, adalettir.
Aristoteles, “adalette bütün erdemler bir arada bulunur” şeklindeki Yunan atasözü ile hemfikir gözükmektedir. Keza onun için adalet, kendi başına bir amaç olan erdemin tam kullanılmasıdır. Bir kimsenin yalnız kendisiyle ilgili konularda değil başkalarıyla ilgili konularda da erdemli davranması halinde adil olduğundan söz edilebilir.